Malum ülkemizin en hazin gerçeklerinden biridir atanamayan öğretmen. 4 yıllık lisans programı değildir bitirdiğiniz yalnız. Bir eğitim fakültesidir. Üstelik ülkenin en iyi fakültelerinden biridir. Fakat siz ilk 1000'de o üniversiteye girmeye hak kazanmış olsanız da puanı en düşük eğitim fakültesini bitirseniz de sonuç çok nadir değişir ve aynı sınava taabi tutulursunuz. Bunu bir süre yediremezsiniz.
Herkese Aynı Muamele: KPSS
KPSS'ye hazırlanırsınız her şeyi bir kenara bırakıp. Sınırda kalırsınız ya da kötü puan alırsınız. Çevreniz sonuca odaklanmıştır ne yazık ki. Sizin verdiğiniz onca emekler, o süreç, hakkınızın yenilmesi pek kimseyi ilgilendirmez. Başaramamışsınızdır. Bu kadardır ancak duymak istedikleri. Belki tekrar denersiniz. Zaten dersiniz geçenkine iyi hazırlanmamıştım, bu sefer... Bu sefer olacak gibi.
Atanamasan Bin Dert
Elbette bu saydıklarımız atanamayan onca insanın hayali olan konumlardır. Keşke ben de atanmış olsam da tüm bunlara maruz kalsam. Bunlar ne ki derler. Bir yandan atanıp zor şartlara uyum sağlama süreci başlamışken, bir tarafta atanamamış ve çevre baskısıyla her geçen gün kasveti, buhranı artan bir genç profil karşımıza çıkmaktadır.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir bakan ekranlarda boy göstererek: ''Herkes öğretmen olacak diye bir şey yok. Siz de başka işler yapın.'' 4 Yıl öğretmen lisesinde okumuş olmanız, 4 yıl eğitim fakültesi okumuş olmanız, 8 yıl ailenizin gönderdiği harçlıklarla şehir dışında en güzel okullarda okumanızın bir önemi olmadığını söyleyen sayın yetkililer bir çırpıda bu cümleleri sarf edebilmektedir. Profesyonellikten bu kadar uzak sistemde bilmem kaç bin aday içinden alınan sayılar arasında hak eden bir çok insanın adı bile geçmez ne yazık ki... (Devamını hazırlıyoruz, takipte kalınız.)
Herkese Aynı Muamele: KPSS
KPSS'ye hazırlanırsınız her şeyi bir kenara bırakıp. Sınırda kalırsınız ya da kötü puan alırsınız. Çevreniz sonuca odaklanmıştır ne yazık ki. Sizin verdiğiniz onca emekler, o süreç, hakkınızın yenilmesi pek kimseyi ilgilendirmez. Başaramamışsınızdır. Bu kadardır ancak duymak istedikleri. Belki tekrar denersiniz. Zaten dersiniz geçenkine iyi hazırlanmamıştım, bu sefer... Bu sefer olacak gibi.
ÖĞRETMENLERİN HAYALİ ATANMAK
Öğrencilerinize kavuşmanın hayali içinizi ısıtır, daha bir sarılırsınız bir tanecik soru bankalarınıza. Bir şekilde olmaz. Ya da olur. Olursa seçenekleriniz bellidir. Şartları ağırdır. En batı Elazığ'dır. Gidersiniz. Bayrağımızın dalgalandığı her yer vatan toprağıdır bizler için. Fakat öyle çetrefilli yollardan geçersiniz ki çakılı öğretmenlik, gittiğiniz yerde altı sene bekleme, stajyer öğretmenlik, aday öğretmenlik, adaylıktan asilliğe geçiş sınavları atansanız bile sizi ne yazık ki bırakmaz.Atanamasan Bin Dert
Elbette bu saydıklarımız atanamayan onca insanın hayali olan konumlardır. Keşke ben de atanmış olsam da tüm bunlara maruz kalsam. Bunlar ne ki derler. Bir yandan atanıp zor şartlara uyum sağlama süreci başlamışken, bir tarafta atanamamış ve çevre baskısıyla her geçen gün kasveti, buhranı artan bir genç profil karşımıza çıkmaktadır.
ÖĞRETMENLİK BÖLÜMÜNÜN SIKINTILARI
Tüm Bunlar Yetmiyormuş GibiTüm bunlar yetmiyormuş gibi bir bakan ekranlarda boy göstererek: ''Herkes öğretmen olacak diye bir şey yok. Siz de başka işler yapın.'' 4 Yıl öğretmen lisesinde okumuş olmanız, 4 yıl eğitim fakültesi okumuş olmanız, 8 yıl ailenizin gönderdiği harçlıklarla şehir dışında en güzel okullarda okumanızın bir önemi olmadığını söyleyen sayın yetkililer bir çırpıda bu cümleleri sarf edebilmektedir. Profesyonellikten bu kadar uzak sistemde bilmem kaç bin aday içinden alınan sayılar arasında hak eden bir çok insanın adı bile geçmez ne yazık ki... (Devamını hazırlıyoruz, takipte kalınız.)