Erken yaşlanma ilk olarak 1886 Jonathan Hutchinsun adlı hekim tarafından ortaya konmuştur. Tıp dilinde “progeria sendromu” adı verilen bu hastalık, çok nadir görülür ve genetiktir. Progeria geni 2003 yılında bulunmuştur. Sürekli doktor gözetiminde olmayı gerektiren bir hastalıktır. “Benjamin Button Sendromu” da denilen bu durum sekiz milyonda bir görülmektedir. Bu hastalığın henüz çaresi bulunmamakla beraber, ilerleyen gen teknolojisi umut verici niteliktedir. Bu hastalığa sahip olan çocukların ömürleri yedi ile yirmi yedi yaş arasında değişiyor. Genellikle bu hastalar kısa boyludur. Ayrıca erken yaşlanma ölümcül bir hastalık olma özelliği taşımaktadır. Erken yaşlanma hastalığının temel nedeni ise DNA kısalmasıdır.
l Aspirin kullanılarak kalp krizi atakları önlenmeye çalışılır.
l Fiziksel tedavi uygulanır.
l Beslenmeye dikkat etmek ve özellikle yüksek kalorili besinler tüketmenin önüne geçilir.
l Sık şekilde diş hekimi kontrolünde diş tedavisi yapılır.
Progeria hastalığı görülen çocuklarda ayrıca daha fazla su tüketmek, sık sık ve az şekilde beslenmek, düzenli hareket etmek, ayakkabı seçimi, düzenli aşı, yeterli eğitim imkânlarını sağlamak son derece önemlidir.
Sammy Bosso, progerianın birçok engel yaşattığını kalp, kaslar, eklemler ve kemiklerde sorunlar çıkardığını ve sistematik olarak geliştiğini belirtiyor. Sammy Bosso ayrıca dünyada çok az görülen bir hastalık olduğunu ve bu hastalarla dostluk kurduğunu, ancak herkesin aynı şartlarda olmadığının altını çiziyor. Hastalıkla mücadelenin iki aşamada yapıldığını belirten Sammy Bosso, ilk olarak bilimsel olduğu ve doktorların yetersiz kaldığını dile getiriyor. Mücadelenin ikinci boyutunun ise ekonomik olduğuna dikkat çekmekte. Bu amaçla çeşitli basın organlarından, müzik ve spor etkinliklerinden yardım aldıklarını söylüyor.
Ülkemizde ise Batman’da yaşayan ve aynı hastalığa yakalanan Suriye’li Mehmet Adem Abdülmecit’in annesi oğlunun arkadaşlarıyla iletişim kuramamasından muzdarip olduğunu belirtmişti. Uzun yol yürüyemeyen ve yirmi kilogram ağrılığında olan Abdülmecit devletten yardım beklemektedir.
ERKEN YAŞLANMA BELİRTİLERİ NELERDİR?
Progeria hastalığının görüldüğü çocuklarda erken yaşlanma belirtiler ilk ve ikinci yılda kendini daha belirgin gösterir. Bu belirtiler saç dökülmesi, çene yapısında bozukluk, diş ve diş eti rahatsızlıkları, olarak sıralanır. Ayrıca henüz on yaşındaki bir çocuğun görüntüsü 80 yaşındaki bir birey gibi olabilmektedir. Hastada cinsel büyüme olmamaktadır. Kafa derisinde damarlar görülür. Zeka geriliği olmaz ve normal bir insan gibi düşünebilirler. Bunun yanında görme bozuklukları, böbrek yetmezliği de diğer belirtilerdir.ERKEN YAŞLANMA HASTALIĞININ TEDAVİSİ NEDİR?
Erken yaşlanma hastalığının tam olarak çaresi bulunmamakla birlikte hastadaki belirtileri azaltmada şu şekilde yöntemler kullanılır;l Aspirin kullanılarak kalp krizi atakları önlenmeye çalışılır.
l Fiziksel tedavi uygulanır.
l Beslenmeye dikkat etmek ve özellikle yüksek kalorili besinler tüketmenin önüne geçilir.
l Sık şekilde diş hekimi kontrolünde diş tedavisi yapılır.
Progeria hastalığı görülen çocuklarda ayrıca daha fazla su tüketmek, sık sık ve az şekilde beslenmek, düzenli hareket etmek, ayakkabı seçimi, düzenli aşı, yeterli eğitim imkânlarını sağlamak son derece önemlidir.
DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE ERKEN YAŞLANMA
Dünyada bu hastalığa yakalanan sayısı 130 olarak biliniyor. İtalya’da ise mucize gibi bir olay yaşanmıştır. Henüz iki yaşında bu hastalığa yakalanan Sammy Bosso adında bir çocuk tedavide beklenmedik şekilde dünyada bu hastalığa yakalanıp en çok yaşayan vaka olarak biliniyor ve bu hastalık konusunda tez yazarak “mucize” adını aldığı süreçte yaşadıklarını şöyle anlatıyor:Sammy Bosso, progerianın birçok engel yaşattığını kalp, kaslar, eklemler ve kemiklerde sorunlar çıkardığını ve sistematik olarak geliştiğini belirtiyor. Sammy Bosso ayrıca dünyada çok az görülen bir hastalık olduğunu ve bu hastalarla dostluk kurduğunu, ancak herkesin aynı şartlarda olmadığının altını çiziyor. Hastalıkla mücadelenin iki aşamada yapıldığını belirten Sammy Bosso, ilk olarak bilimsel olduğu ve doktorların yetersiz kaldığını dile getiriyor. Mücadelenin ikinci boyutunun ise ekonomik olduğuna dikkat çekmekte. Bu amaçla çeşitli basın organlarından, müzik ve spor etkinliklerinden yardım aldıklarını söylüyor.
Ülkemizde ise Batman’da yaşayan ve aynı hastalığa yakalanan Suriye’li Mehmet Adem Abdülmecit’in annesi oğlunun arkadaşlarıyla iletişim kuramamasından muzdarip olduğunu belirtmişti. Uzun yol yürüyemeyen ve yirmi kilogram ağrılığında olan Abdülmecit devletten yardım beklemektedir.