Seyyid Kutup, Mısır’ın Asyut kasabasında, 1906 senesinde dinine bağlı bir ailenin evladı olarak dünyaya gözlerini açar. Orta ve lise eğitimini el-Ezher de bitirir. Daha sonrasında Kahire Üniversitesi'nin Dar’ul-Ulûm fakültesine girdi. 1933 yılında ise mezun olduğu fakülteye aynı yıl öğretim görevlisi sıfatıyla tayin olur. 1939 yılından sonra İslami düşünceye yöneldi.
1949 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne eğitim amaçlı gitmiştir. Bu dönem boyunca Amerikanların yaşam tarzını ve toplumunu eleştirmiş ve Amerikan medeniyetini reddetmiştir. Ayrıca, 1949 yılında, o Amerika’da iken, İslâm’da Sosyal Adalet isimli eseri yayımlanmıştır. Bu eserinde bahsedilen ve hayalleri kurulan gerçek sosyal adaletin temelinin İslam'da olduğunu öne sürmüştür.

Ayrıca yine Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğu yıllarda, daha evvelden kaleme almış olduğu edebi makale ve eserlerini özeleştiri ile eleştiriyor, o dönemlerde fikri olarak sahip olduğu daha seküler olarak nitelendirilebilecek edebiyat anlayışından daha çok edebiyatın da temel kaynak olarak en başta İslam'ı alması gerektiğini söylüyordu.
Kitaplarında, genellikle bidatlere karşı, sahih bir İslâm çizgisini savundu. Bazı şahısların İslam namına türettiği hurafeleri eleştirdi.
ABD’den Mısır'a döndüğünde, kamudaki görevinden ayrılıp Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) teşkilatına katılır. Teşkilatın basın organlarında devamlı olarak fikirlerini aktarır.
Birçok İhvan teşkilatı üyesi dönemin diktatörü Cemal Abdünnasır'a 1954 tarihinde düzenlenen suikast girişimi nedeniyle tutuklandı. Tutuklanan üyeler arasında Seyyid Kutup da yer alıyordu. Yargılama sonunda ise Seyyid Kutup'a on beş yıl ağır hapis cezası kararı verildi.
Seyyid Kutup, hapis dönemlerinde ilerleyen yıllarda büyük bir önem ve popülerliğe kavuşacak iki eseri olan, Kur'an tefsiri Fi Zilali’l-Kuran ve Yoldaki İşaretler`i yazar.
Kutup, 1964'te serbest bırakıldıktan sonra, 1965'te devlete karşı bir darbe girişimi sebebiyle tekrardan birçok İhvan-ı Müslimin üyesi ile beraber tutuklanır. Bu sefer hakkında hapis değil, idam cezası verildi. Alınan karara birçok ülke karşı çıksa da en sonunda Seyyid Kutup 29 Ağustos 1966'da idam ile şehit edildi.
Seyyid Kutup, idam edilmeden önceki söylediği sözler ile hafızalara kazında ve tarihe mücadele adamı olarak geçti. İşte o sözler:
SEYYİD KUTUP'UN İSLAMİ DÜŞÜNCEYE YÖNELMESİ
1946'da Konum Dersleri isimli makalesini yayımladı. Birçok kişinin demesine göre bu makalesi onun İslami düşünceye girişinin başlangıcıdır. Yazdığı makalesinde toplumun ıslahının ve Müslümanların bu yönde çalışmalar yapmasının Kur'an-ı Kerim’in emri olduğunu söylüyor, Mısır'ın o dönemki yapısını eleştiriyordu.1949 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne eğitim amaçlı gitmiştir. Bu dönem boyunca Amerikanların yaşam tarzını ve toplumunu eleştirmiş ve Amerikan medeniyetini reddetmiştir. Ayrıca, 1949 yılında, o Amerika’da iken, İslâm’da Sosyal Adalet isimli eseri yayımlanmıştır. Bu eserinde bahsedilen ve hayalleri kurulan gerçek sosyal adaletin temelinin İslam'da olduğunu öne sürmüştür.

Ayrıca yine Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğu yıllarda, daha evvelden kaleme almış olduğu edebi makale ve eserlerini özeleştiri ile eleştiriyor, o dönemlerde fikri olarak sahip olduğu daha seküler olarak nitelendirilebilecek edebiyat anlayışından daha çok edebiyatın da temel kaynak olarak en başta İslam'ı alması gerektiğini söylüyordu.
Kitaplarında, genellikle bidatlere karşı, sahih bir İslâm çizgisini savundu. Bazı şahısların İslam namına türettiği hurafeleri eleştirdi.
ABD’den Mısır'a döndüğünde, kamudaki görevinden ayrılıp Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) teşkilatına katılır. Teşkilatın basın organlarında devamlı olarak fikirlerini aktarır.
Birçok İhvan teşkilatı üyesi dönemin diktatörü Cemal Abdünnasır'a 1954 tarihinde düzenlenen suikast girişimi nedeniyle tutuklandı. Tutuklanan üyeler arasında Seyyid Kutup da yer alıyordu. Yargılama sonunda ise Seyyid Kutup'a on beş yıl ağır hapis cezası kararı verildi.
Seyyid Kutup, hapis dönemlerinde ilerleyen yıllarda büyük bir önem ve popülerliğe kavuşacak iki eseri olan, Kur'an tefsiri Fi Zilali’l-Kuran ve Yoldaki İşaretler`i yazar.
Kutup, 1964'te serbest bırakıldıktan sonra, 1965'te devlete karşı bir darbe girişimi sebebiyle tekrardan birçok İhvan-ı Müslimin üyesi ile beraber tutuklanır. Bu sefer hakkında hapis değil, idam cezası verildi. Alınan karara birçok ülke karşı çıksa da en sonunda Seyyid Kutup 29 Ağustos 1966'da idam ile şehit edildi.
Seyyid Kutup, idam edilmeden önceki söylediği sözler ile hafızalara kazında ve tarihe mücadele adamı olarak geçti. İşte o sözler:
SEYYİD KUTUP'UN MEŞHUR SÖZLERİ
Eğer Allah kanunu ile mahkûm edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkûm olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah'a şükürler olsun ki on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır.