Büyük İtalyan yönetmen Federico Fellini şöyle der: “İyi şarap iyi filme benzer: bir an sürse de ağzımızda harika bir tat bırakır.”
Film izlerken duygusal bir serüven yaşar ve her duyguyu tadarız. Yeri gelir hüzünleniriz, yeri gelir seviniriz. Bazen güler, bazen ağlarız. Bazı filmler de vardır ki kendimizi tekrar sevmemize, hayata bakış açımızı iyimser yöne çevirmemize yardımcı olur. İşte o filmlerden bazılarını sizler için bir araya getirdik.
Yeniden Başlasam (1998) Yönetmen: Maria Ripoll
Maria Ripoll’un yönetmenliğini yaptığı bu film uluslararası oyuncu kadrosuna sahip bir film. Ters giden ilişkisine ikinci kez başlama fırsatı yakalayan bir adamın hikayesini anlatıyor. Adam ne kadar denerse denesin, sürekli işleri berbat ediyor.
Douglas Henshall, Lena Heady ve Penélope Cruz gibi dünyaca ünlü oyuncuların oynadığı filmin ilginç bir hikayesi var. Bazen, zaten kusurlu olan bir ilişkiye ya da projeye başlayarak işleri daha beter hale getiririz.
İlginç olan şu ki gözümüzün önündeki cevapları fark etmez, bir de görmeyi reddederiz. Bu tip durumlarda şöyle bir durup, gevşeyip daha geniş ve objektif bir açıdan bakmalısınız olaylara. Yeni bir amaç edinmenin, neşelenmenin ve kendinizi tekrar sevmenin tek yolu bu olabilir.
Hector Mutluluk Peşinde (2014) Yönetmen: Peter Chelsom
Hector, yolunu kaybetmiş bir psikiyatristtir. Hayatından sıkılır ve hastalarına verdiği tavsiyelerin onlara hiç mi hiç iyi gelmediğini fark eder. Böylece kaybettiği mutluluğu bulmak için uzun bir yolcuğa çıkmaya karar verir.
Peter Chelsom’ın yönettiği bu filmde Simon Pegg, Rosamund Pike ve Stellan Skarsgard gibi oyuncular oynuyor. Bu film insan bazen insanın rahat, tasasız bir hayatın içinde kaybolup gidebileceğini gösteriyor.
Duyguların Yeri (2011) Yönetmen: Tate Taylor
Tate Taylor’ın Duyguların Rengi adlı filmi Amerika’nın güneyinde, ırkları ve sosyal statüleri yüzünden uğradıkları kötü muameleye ses çıkarmayan, büyük acılara göğüs germiş kadınların hikayesi bu. Seslerini duyan var mı acaba? Nasıl hissettiklerini düşünen?
Viola Davis, Bryce Dallas Howard ve Emma Stone’un oynadığı bu harika film bir kendini sevme, özgürlük ve baskılara karşı sesini yükseltme hikayesi. Sesinizi yükseltmenin tek yolu bağırmak değil, başka yollar da bulunur.
Film, gazeteci olmak isteyen yardımsever genç bir kızın hizmetçilere ses olup deneyimlerini kitaplaştırmasını konu ediniyor. Bu kitap sayesinde kendileri gibi davranıp hikayelerini anlatabiliyorlar. Duyulmalarında, sevilmelerinde ve değer verilmelerinde bu kitabın rolü büyük.
Milyonluk Bebek (2004) Yönetmen: Clint Eastwood
Boksör olmak isteyen bir kızın hikayesi anlatılıyor filmde. İnsanlar ilk başta onu anlamasa da o hiç pes etmiyor. Tüm gücüyle hayali için savaşıyor. Elinden geleni yapıyor başarmak için. Ve her şeyden öte hiç kimsenin ya da hiçbir şeyin kendisini korkutmasına izin vermiyor. Hayalinin her gün antrenman yapmaktan ve kendisinin yıllar yıllar önünde olan kadın boksörleri yenme isteğinden geçtiğini bildiği için tüm çabasıyla hedefine kilitleniyor.
Film izlerken duygusal bir serüven yaşar ve her duyguyu tadarız. Yeri gelir hüzünleniriz, yeri gelir seviniriz. Bazen güler, bazen ağlarız. Bazı filmler de vardır ki kendimizi tekrar sevmemize, hayata bakış açımızı iyimser yöne çevirmemize yardımcı olur. İşte o filmlerden bazılarını sizler için bir araya getirdik.
Yeniden Başlasam (1998) Yönetmen: Maria Ripoll
Maria Ripoll’un yönetmenliğini yaptığı bu film uluslararası oyuncu kadrosuna sahip bir film. Ters giden ilişkisine ikinci kez başlama fırsatı yakalayan bir adamın hikayesini anlatıyor. Adam ne kadar denerse denesin, sürekli işleri berbat ediyor.
Douglas Henshall, Lena Heady ve Penélope Cruz gibi dünyaca ünlü oyuncuların oynadığı filmin ilginç bir hikayesi var. Bazen, zaten kusurlu olan bir ilişkiye ya da projeye başlayarak işleri daha beter hale getiririz.
İlginç olan şu ki gözümüzün önündeki cevapları fark etmez, bir de görmeyi reddederiz. Bu tip durumlarda şöyle bir durup, gevşeyip daha geniş ve objektif bir açıdan bakmalısınız olaylara. Yeni bir amaç edinmenin, neşelenmenin ve kendinizi tekrar sevmenin tek yolu bu olabilir.
Hector Mutluluk Peşinde (2014) Yönetmen: Peter Chelsom
Hector, yolunu kaybetmiş bir psikiyatristtir. Hayatından sıkılır ve hastalarına verdiği tavsiyelerin onlara hiç mi hiç iyi gelmediğini fark eder. Böylece kaybettiği mutluluğu bulmak için uzun bir yolcuğa çıkmaya karar verir.
Peter Chelsom’ın yönettiği bu filmde Simon Pegg, Rosamund Pike ve Stellan Skarsgard gibi oyuncular oynuyor. Bu film insan bazen insanın rahat, tasasız bir hayatın içinde kaybolup gidebileceğini gösteriyor.
Duyguların Yeri (2011) Yönetmen: Tate Taylor
Tate Taylor’ın Duyguların Rengi adlı filmi Amerika’nın güneyinde, ırkları ve sosyal statüleri yüzünden uğradıkları kötü muameleye ses çıkarmayan, büyük acılara göğüs germiş kadınların hikayesi bu. Seslerini duyan var mı acaba? Nasıl hissettiklerini düşünen?
Viola Davis, Bryce Dallas Howard ve Emma Stone’un oynadığı bu harika film bir kendini sevme, özgürlük ve baskılara karşı sesini yükseltme hikayesi. Sesinizi yükseltmenin tek yolu bağırmak değil, başka yollar da bulunur.
Film, gazeteci olmak isteyen yardımsever genç bir kızın hizmetçilere ses olup deneyimlerini kitaplaştırmasını konu ediniyor. Bu kitap sayesinde kendileri gibi davranıp hikayelerini anlatabiliyorlar. Duyulmalarında, sevilmelerinde ve değer verilmelerinde bu kitabın rolü büyük.
Milyonluk Bebek (2004) Yönetmen: Clint Eastwood
Boksör olmak isteyen bir kızın hikayesi anlatılıyor filmde. İnsanlar ilk başta onu anlamasa da o hiç pes etmiyor. Tüm gücüyle hayali için savaşıyor. Elinden geleni yapıyor başarmak için. Ve her şeyden öte hiç kimsenin ya da hiçbir şeyin kendisini korkutmasına izin vermiyor. Hayalinin her gün antrenman yapmaktan ve kendisinin yıllar yıllar önünde olan kadın boksörleri yenme isteğinden geçtiğini bildiği için tüm çabasıyla hedefine kilitleniyor.