Immanuel Tolstoyevski'nin Safsatalar Ansiklopedisi

Karşımıza çıkan safsataları eğer bir bilişsel süreçten geçirerek onların safsata olduğunu kavrayabilir isek hayatımızı daha az manipülasyona uğramış şekilde geçirmek mümkün olabilir. Bunun ile birlikte daha akılcı kararlar alarak daha huzurlu ve mutlu bir çevre yaratmak da zor değil. Fakat bunu sağlayabilmek için safsataları belirleyebilmek ve bunlara prim vermemek hiç de göründüğü gibi kolay bir şey değil. Hele almış olduğumuz eğitim tamamı ile sorgulamadan uzak ve ezbere dayalı olduğundan dolayı bu eğitimin amacının da belirli yetkinlikleri kazandırmak ve sorgulamayan toplumlar yetiştirmek olduğunu düşündüğümüz zaman bu durumun ne kadar zor olduğunu daha rahat görebiliriz.

SAFSATALAR ANSİKLOPEDİSİ KONUSU

İnternet öncesindeki dönemde insanlar fikirlerini söylemeye, akıl yürüterek bir sonuca varmaya ve bir şeyler ile bağ kurmaya günümüzdeki gibi gereksinim duymuyorlar idi. İnternetin yaygınlaşması ile beraber git gide artan iletişim yoğunluğumuz da safsata ve ön yargıları arttırmaya başladı.
Aynı fikri paylaştığımız bir insanın fikirlerini güven ve hararet içerisinde savunması bizleri o fikre daha çok yakınlaştırır iken karşıt fikirde olduğumuz bir insanın kendisine duymuş olduğu güven bizi pek de alakadar etmiyor. Üstelik daha çok bilgi edindikçe fikirlerimizin ufku genişlemiyor tam tersine mevcut inançlarımız git gite sağlamlaşıyor. Bunun ile birlikte her zaman zihnimizde yer edinmiş ve adeta kazık çakmış olan inançları destekleyecek lan şeyleri görmek istiyoruz. Zira eski dönemlerde Çin bölgesinde arsenik, kurşun ve civa gibi malzemelerin insan ömrünü uzattığı düşünülür iken bu durumu hiç kimse uzun seneler boyunca sorgulamamıştır. Beynimiz ön plana çıkan her ihtimale odaklanarak başka ihtimallerin de olabileceğini göz ardı etmektedir.
Biz insanlar her ne için olur ise olsun doğruyu bulmak isteyen kimseler değiliz bundan dolayı safsatalar da nasıl ki biz dünyada yok iken vardılar ise dünya döndükçe var olmaya devam edecekler!