KAŞAĞI HAKKINDA BİLGİ
Kaşağı hikayesi olay hikayeciliğinin en önemli isimlerinden biri olan Ömer Seyfettin tarafından kaleme alınmıştır. Kaşağı konusu toplumsal ilişkiler ve aile ilişkilerini ele almaktadır. Bu konuları kaleme alan yazar dönem eserlerinin genel konulara dönmesinde etkili olmuştur. Ayrıca Kaşağı basım tarihinin ise Eylül 1919 olduğu bilinmektedir.
KAŞAĞI ÖZET
Yazar yani Ömer küçük bir çocuktur ve ailesi ile birlikte büyük bir çiftlikte yaşamaktadır. Bu çiftlikteki hayvanların içinde en çok atları seven Ömer ayrıca bu atları kaşağılamayı da fazlası ile sevmektedir.
Ancak atların bakımı ile ilgilenen Dadaruh adlı hizmetçi Ömer’e boyunun kaşağı için yeterli olmaması nedeni ile engel olmaktadır.
Günlerden bir gün evdekilerin ortalarda görünmediği zamanı fırsat bilen Ömer annesinin daha önce İstanbul’dan alıp yollamış olduğu ve çok değerli olan bir kaşağıyı alarak atların yanına gitmiştir.
Fakat kaşağının daha önce hiç kullanılmamış olması ve sert olması nedeni ile atlar huzursuzlanmıştır. Ömer ise çareyi değerli kaşağının dişlerini duvara sürtmekte bulmuştur ancak kaşağı daha da kötü bir hal almıştır. Bu duruma sinirlenen Ömer de kaşağıyı taşla ezmiş ve çeşmenin yanına fırlatmıştır.
Ömer’in kaşağıyı atmasının ardından akşam saatlerinde eve gelen babası çeşmenin yanında kaşağıyı görmüştür. Baba ev halkını toplamıştır ve hesap sormaya başlamıştır ancak suçu üstlenen kimse çıkmamıştır. Sıra Ömer’e geldiğinde ise Ömer suçu kardeşi Hasan’ın üzerine atmıştır. Hasan her ne kadar kendisinin suçlu olmadığını söylese de babası yalan söylediğini düşünmüştür.
Bu olayın üzerine ise baba Hasan’a hem yalan söylediği hem de kaşağıyı kırıp attığı için bir ceza vermiştir. Hasan, cezaya göre babası haber verene kadar tutulduğu odadan çıkmayacaktır.
Ancak Hasan oda da kaldığı süre içerisinde o kadar çok üzülmüştür ki kuşpalazı adında bir hastalığa yakalanmıştır. Ömer ise günden güne kötüleşen kardeşinden helallik almak istemiştir ancak Ömer helallik alamadan kardeşi Hasan odasında ölmüştür.
Ancak atların bakımı ile ilgilenen Dadaruh adlı hizmetçi Ömer’e boyunun kaşağı için yeterli olmaması nedeni ile engel olmaktadır.
Günlerden bir gün evdekilerin ortalarda görünmediği zamanı fırsat bilen Ömer annesinin daha önce İstanbul’dan alıp yollamış olduğu ve çok değerli olan bir kaşağıyı alarak atların yanına gitmiştir.
Fakat kaşağının daha önce hiç kullanılmamış olması ve sert olması nedeni ile atlar huzursuzlanmıştır. Ömer ise çareyi değerli kaşağının dişlerini duvara sürtmekte bulmuştur ancak kaşağı daha da kötü bir hal almıştır. Bu duruma sinirlenen Ömer de kaşağıyı taşla ezmiş ve çeşmenin yanına fırlatmıştır.
Ömer’in kaşağıyı atmasının ardından akşam saatlerinde eve gelen babası çeşmenin yanında kaşağıyı görmüştür. Baba ev halkını toplamıştır ve hesap sormaya başlamıştır ancak suçu üstlenen kimse çıkmamıştır. Sıra Ömer’e geldiğinde ise Ömer suçu kardeşi Hasan’ın üzerine atmıştır. Hasan her ne kadar kendisinin suçlu olmadığını söylese de babası yalan söylediğini düşünmüştür.
Bu olayın üzerine ise baba Hasan’a hem yalan söylediği hem de kaşağıyı kırıp attığı için bir ceza vermiştir. Hasan, cezaya göre babası haber verene kadar tutulduğu odadan çıkmayacaktır.
Ancak Hasan oda da kaldığı süre içerisinde o kadar çok üzülmüştür ki kuşpalazı adında bir hastalığa yakalanmıştır. Ömer ise günden güne kötüleşen kardeşinden helallik almak istemiştir ancak Ömer helallik alamadan kardeşi Hasan odasında ölmüştür.
KAŞAĞI KARAKTERLERİ
ÖMER: Atları ve onları kaşağılamayı çok seven Ömer, kendisine ait bir suçu kardeşi Hasan üzerine atmıştır. Bu suçlama yüzünden ölen kardeşinden helallik alamayan Ömer vicdan azabı çekmiştir.
HASAN: İşlemediği bir suçtan dolayı ceza alan Hasan kuşpalazı hastalığına yakalanarak ölmüştür.
BABA: Oldukça otoriter olan baba evlatları tarafından sevilmektedir.
ANNE: Zaman zaman İstanbul’a giderek hediyeler almaktadır.
DADARUH: Atlardan sorumlu olan Dadaruh, Ömer’in atları kaşağılamasına izin vermemektedir.
PERVİN: Çiftliğin hizmetlisidir.
HASAN: İşlemediği bir suçtan dolayı ceza alan Hasan kuşpalazı hastalığına yakalanarak ölmüştür.
BABA: Oldukça otoriter olan baba evlatları tarafından sevilmektedir.
ANNE: Zaman zaman İstanbul’a giderek hediyeler almaktadır.
DADARUH: Atlardan sorumlu olan Dadaruh, Ömer’in atları kaşağılamasına izin vermemektedir.
PERVİN: Çiftliğin hizmetlisidir.