Atatürk Üniversitesi'nde TDED 6. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Plaza dili kavramını kullanan Ekrem Erdem, artık bu plaza dili denen tehlikenin sokaklara, evlere kadar sızdığını ve gençlerin Türkçe ve yabancı dil karışık hoş olmayan bir dil kullanmaya başladığını belirtti. Türkçeye sahip çıkmayan bir gençliğin geldiğini sitem dolu ifadelerle dile getirdi. konuşmanın detayları ise şöyle:
DAYATMALAR SEBEBİYLE DEDELERİNİN DİLİNİ ANLAMAYAN BİR GENÇLİK!..
"Dayatmalar sebebiyle dedelerinin dilini anlamayan ve kendi dilini tercüme eden bir topluma dönüştürüldük. Milli birlik ve beraberliğimize göz dikenler geçmişimizle, kültürümüzle, dilimizle bağı koparmak ve Türkçeyi tahrip etmek için planlı çalışmalarla bize saldırıyor."
TÜRKÇE KELİMELERİ BİLE YABANCI DİL KURALLARINA GÖRE YAZAR VE OKUR HALE GELDİK
"Türkçe kelimeleri bile yabancı dil kurallarına göre yazar ve okur hale geldik. Benim ki bu konuda bir çığlıktır. Türkiye'nin en yüksek yerinde Türkiye'ye sesleniyorum. Bugün normal bir vatandaşımızın anlamadığı, İngilizce ve Türkçe karışımı uydurma cümlelerle konuşan yeni bir nesil geliyor. Bu nesil plaza dili konuşan nesildir. Artık plaza dili, plazaların dışına taştı ve sokaklara indi."
MİLLET BAHÇELERİ VE KIRAATHANELERİ, BÖYLE BİR POLİTİKANIN HABERCİSİ OLARAK GÖRÜLÜYOR.
"Cumhurbaşkanımız tarafından hayata geçirilen millet bahçeleri ve kıraathaneleri, böyle bir politikanın habercisi olarak görülüyor. Millet parkı yerine millet bahçesi ve kafe yerine kıraathanenin seçilmesi, anadilimizin nefesini kesen, gerekli-gereksiz yabancı kelime kullanma hastalığına karşı milli duruştur."
" GÜÇLÜ MEDENİYETLER ANCAK GÜÇLÜ DİLLERLE İNŞA EDİLEBİLİR"
" Güçlü medeniyetler ancak güçlü dillerle inşa edilebilir. Yüksek kültür seviyesine ulaşabilmek için yüksek seviyede kültür diline sahip olmamız gerekir. Dünyada söz sahibi olmak isteyen milletin, öncelikle kendi diline sahip çıkması ve geliştirmesi gerekir." açıklamalarında bulundu.
kafakalem.com
DAYATMALAR SEBEBİYLE DEDELERİNİN DİLİNİ ANLAMAYAN BİR GENÇLİK!..
"Dayatmalar sebebiyle dedelerinin dilini anlamayan ve kendi dilini tercüme eden bir topluma dönüştürüldük. Milli birlik ve beraberliğimize göz dikenler geçmişimizle, kültürümüzle, dilimizle bağı koparmak ve Türkçeyi tahrip etmek için planlı çalışmalarla bize saldırıyor."
TÜRKÇE KELİMELERİ BİLE YABANCI DİL KURALLARINA GÖRE YAZAR VE OKUR HALE GELDİK
"Türkçe kelimeleri bile yabancı dil kurallarına göre yazar ve okur hale geldik. Benim ki bu konuda bir çığlıktır. Türkiye'nin en yüksek yerinde Türkiye'ye sesleniyorum. Bugün normal bir vatandaşımızın anlamadığı, İngilizce ve Türkçe karışımı uydurma cümlelerle konuşan yeni bir nesil geliyor. Bu nesil plaza dili konuşan nesildir. Artık plaza dili, plazaların dışına taştı ve sokaklara indi."
MİLLET BAHÇELERİ VE KIRAATHANELERİ, BÖYLE BİR POLİTİKANIN HABERCİSİ OLARAK GÖRÜLÜYOR.
"Cumhurbaşkanımız tarafından hayata geçirilen millet bahçeleri ve kıraathaneleri, böyle bir politikanın habercisi olarak görülüyor. Millet parkı yerine millet bahçesi ve kafe yerine kıraathanenin seçilmesi, anadilimizin nefesini kesen, gerekli-gereksiz yabancı kelime kullanma hastalığına karşı milli duruştur."
" GÜÇLÜ MEDENİYETLER ANCAK GÜÇLÜ DİLLERLE İNŞA EDİLEBİLİR"
" Güçlü medeniyetler ancak güçlü dillerle inşa edilebilir. Yüksek kültür seviyesine ulaşabilmek için yüksek seviyede kültür diline sahip olmamız gerekir. Dünyada söz sahibi olmak isteyen milletin, öncelikle kendi diline sahip çıkması ve geliştirmesi gerekir." açıklamalarında bulundu.
kafakalem.com