Özellikle son dönemde sık sık karşımıza çıkan bir terim var 'Z Kuşağı'. Siyasetten spora, iş hayatından müzik tarzına kadar önceki nesillerden farklı olan bu kuşak, birçok araştırmaya da konu oluyor. Z Kuşağı'nın ne olduğu, nasıl tanımlandığı ve neye göre belirlendiğini bir önceki yazımızda kaleme almıştık.
İşten çıkmak isteyen genç ise, "İş yerin bana hatrım için para vermedi. Beni sevdikleri için de burada kalmamı istemiyorlar. Ben onlara çok para kazandırdığım için bana değerliymişim gibi davranıyorlar. Benim yaptığım işin aynısını başka biri daha ucuza yapsa emin olun beni anında işten çıkarıp o kişiyi işe alırlar" tarzında cevap veriyor. Siz de gencin cevabını beğendiyseniz büyük ihtimal ya Z Kuşağındasınız ya da iş deneyimleriniz neticesinde bu sonuca ulaşanlardan.

Sadece zenginliğinden dolayı iş sahibi olmuş kişilerin patronları olmasından rahatsızlık duyuyorlar. Z Kuşağı, iyi para kazandırdığından dolayı özel okul açan bir mütahhitin patronları olmasını istemiyor. Bunun yerine eğitim hayatında ömrünü geçirmiş bir kişinin söz sahibi olması onları daha mutlu ediyor.
Verilen örnek ve düşünceler çerçevesinde iş hayatına atılan Z Kuşağını anlatmaya çalıştık. Artık iş yerlerinde daha gerçekçi ve kişisel saygınlığına önem veren kişileri göreceğiz. İş yerleri şimdiden bu kuşağa hitap edebilmek için koçlardan eğitim almaya başladılar.
Günümüzde 18-25 yaş arası olan bireylerin bulunduğu Z Kuşağı, iş hayatına da atılmış durumda. Özellikle sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte birçok standart değişti. Bu değişimler iş hayatına da yansıdı. Z Kuşağından önceki nesillerde iş, iş yeri ve patron özel bir konumda bulunurken artık iş yerlerine kutsallık atfetme tamamen terk edildi.
Z KUŞAĞININ DÜŞÜNCESİ
Z Kuşağı gençlerinin babaları veya anneleri iş yerlerine minnettarlık duyguları içinde çalışırken Z Kuşağı gerçekler üzerinden ilerlemeyi doğru buluyor. Örneklendirecek olursak, işten çıkma kararı alan bir genç, durumu ailesine anlattığında, "Aman oğlum /kızım ekmek kapın. Bu iş yerinin o kadar ekmeğini yedin. İhanet etme" diyebiliyor. Oysa yeni anlayışta gençler olaya bu açıdan kesinlikle bakmıyor.İşten çıkmak isteyen genç ise, "İş yerin bana hatrım için para vermedi. Beni sevdikleri için de burada kalmamı istemiyorlar. Ben onlara çok para kazandırdığım için bana değerliymişim gibi davranıyorlar. Benim yaptığım işin aynısını başka biri daha ucuza yapsa emin olun beni anında işten çıkarıp o kişiyi işe alırlar" tarzında cevap veriyor. Siz de gencin cevabını beğendiyseniz büyük ihtimal ya Z Kuşağındasınız ya da iş deneyimleriniz neticesinde bu sonuca ulaşanlardan.
Z KUŞAĞI İŞ HAYATINDA NE İSTİYOR?
Z Kuşağı olarak adlandırılan yeni kuşağın iş hayatına atılmasıyla birlikte birçok algı da yerle bir oldu. Yapılan araştırmalar Z Kuşağının yaptıkları işe saygılı olunması gerektiğini söylüyor. Önceden herhangi bir kurum ya da iş yerinde mesleğe başlayan insanlar, alanı farklı olsa da verilen her işe koşturmaya çalışıyorlardı. Mühendis olarak girilen bir kurumda çaycı yoksa yeni işen giren gerekirse çay da dağıtıyordu. Fakat artık kişiler mesleklerine saygılı olunmasını istiyor. İşe hangi pozisyonda girdilerse sadece o alanda çalışmak ve kendilerini geliştirmek istiyorlar.
Sadece zenginliğinden dolayı iş sahibi olmuş kişilerin patronları olmasından rahatsızlık duyuyorlar. Z Kuşağı, iyi para kazandırdığından dolayı özel okul açan bir mütahhitin patronları olmasını istemiyor. Bunun yerine eğitim hayatında ömrünü geçirmiş bir kişinin söz sahibi olması onları daha mutlu ediyor.
Verilen örnek ve düşünceler çerçevesinde iş hayatına atılan Z Kuşağını anlatmaya çalıştık. Artık iş yerlerinde daha gerçekçi ve kişisel saygınlığına önem veren kişileri göreceğiz. İş yerleri şimdiden bu kuşağa hitap edebilmek için koçlardan eğitim almaya başladılar.